Ünlü Gurme Vedat Millor İmzalı Erzurum Sofrasın'da İftar! Büyük Erzurum Sofrasın'dan Tamamen Organik Ürünlerden Hazırlanmış Cağ Kebabı + Ayran Aşı Çorbası + Ara Sıcaklar + Salata + Tatlılar + İçecek + İkramlardan oluşan İKİ KİŞİLİK Zengin Menü 150 TL Yerine TL yerine 90 TL

İndirimli Fiyat: 90 TL
Değeri:
150 TL
İndirim:
% 40
Kazancınız:
60 TL
Bu fırsatı almak için gereken zaman dolmuştur. Benzer kampanyalara bakabilirsiniz.

Fırsat Bu Fırsat

Ünlü Gurme Vedat Millor İmzalı Erzurum Sofrasın'da İftar! Büyük Erzurum Sofrasın'dan Tamamen Organik Ürünlerden Hazırlanmış Cağ Kebabı + Ayran Aşı Çorbası + Ara Sıcaklar + Salata + Tatlılar + İçecek + İkramlardan oluşan İKİ KİŞİLİK Zengin Menü 150 TL Yerine TL yerine 90 TL

#2#

Menünüz
Kuver: (Lavaş, ramazan pidesi, acılı ezme, karışık turşu, soğan söğüş, pet su)
İftar tabağı: Medine Hurması, pastırma, kaşar peynir, siyah/yeşil zeytin, domates/salatalık, karakovan balı, reçel çeşitleri
Çorba: Ayran aşı çorbası (Erzurum'dan getirtilen "aş otu" kullanılarak hazırlanmaktadır)
Zeytinyağlılar: Yaprak sarma, lahana sarma, Rus salatası
Çiğ köfte
Mevsim salata
Özel güveçte manda yoğurdu (Kişi başı 1'er güveç)
Ara sıcaklar: Su böreği ve güveçte mantar
Ana yemek: Cağ kebabı - 3'er şiş - (Erzurum'dan getirtilen etlerin soğan, kaya tuzu ve karabiber ile terbiye edilmesiyle hazırlanmaktadır)
Tatlılar: Kadayıf dolması (Hasankale unundan yapılan kadayıf, Erzurum'dan getirtilen ceviz ile doldurularak özel kızartma yöntemi ile kızartılmaktadır; bu sayede içerisinde yağ birikmemektedir.)
İncir dolması (Erzurum'dan getirtilen ceviz ile hazırlanmaktadır)
Karışık kuru meyve (Dardağan, kuru vişne ve kuru üzüm)
Özel Yapım Osmanlı Şerbeti
Zemzem suyu
Birer içecek
Sınırsız çay

#3#

Büyük Erzurum Sofrası İstanbul - Kartal sahilyolu'ndan çok az içeri girdiğinizde rahatça bulabileceğiniz bir lokasyonda..

#4#

Bir çon ünlünün sık sık ziyaret ettiği Büyük Erzurum Sofasını Ünlü Gurme Vedat Milör Cağ Kebabı için erzuruma gitmeye gerek yok diyerek kısaca özetliyor.

250 kişilik kapasitesi ile 2 katlı bir mekanda yöresel hizmet sunan Büyük Erzurum Sofrası, 2008 yılında Milliyet Gazetesi tarafından Türkiye'nin ve İstanbul'un en iyi cağ kebapçısı seçilen ve ünlü gurme Vedat Milor tarafından da övgüyle bahsedilen ve önerilen bir lezzet durağı.

#5#

Mekan gayet ferah, çocuk oyun alanı siz yemeğiniz yerken çocuklarınızın hoşça vakit geçirmeleri için tasarlanmış.. İsteyenler için şark köşesi, isteyenlere ise normal masada servis yapılabiliyor. Ama size tavsiyemiz bu meşhur cağ kebabının lezzetini şark köşesinde yaşamanızdır.

#6#

Mekanda doğal ve organik ürünler kullanılıyor. İkram edilen ürünlerden et, yoğurt, tereyağı, civil peynir, aşurelik buğday, kadayıf ve naturel kaya tuzu Erzurum'dan temin ediliyor.

İlk olarak Erzurum'dan getirtilen "aş otu" kullanılarak hazırlanan ayran aşı çorbası masamızda yer alıyor. Bu enfes çorbayı tadarken masaya birbirinden lezzetli mezeler geliyor.

#7#

Soğan, turşu, acılı ezme, muhteşem manda sütünden yapılmış yoğurt ve lavaş ile çok zengin bir sofra iştahımızı dahada arttırıyor.

Ara sıcak olarak su böreği ve güveçte mantar masamıza geliyor.

Ve bunların sonunda meşhur cağ kebabı biber eşliğinde masamıza geliyor.

#8#

Ardından yine erzurumun meşhur kadayıf dolmasını veya Erzurum'dan getirtilen ceviz ile hazırlanan ceviz dolmasını yiyebiliyorsunuz.

Nasıl Kullanılır?

Bu fırsat Büyük Erzurum Sofrası tarafından sizlere sunulmaktadır.

Bu fırsat 20.08.2012 tarihine kadar geçerlidir.

Rezervasyon zorunludur. Rezervasyon için telefon numarası : 0216 488 47 47

İsteyen dilediği kadar kupon alabilir. Birden fazla kupon alıp, sevdiklerinize de hediye edebilirseniz.

E posta adresinize 13 haneli Fırsat Kodunuz gelecek.

Gelen fırsat kodunu yazdırmanız yeterlidir. Bilet yerine geçecektir.

Mail gelmediğini düşünüyorsanız Spam,Junk ya da Önemsiz adlı mail kutularına bakınız.

Ya da dilediğiniz anda Fırsatlarım linkine tıklayarak da satın aldığınız biletleri görüntüleyebilirsiniz, yazdırabilirsiniz

Fırsatı Sunan

Site:Birlikte Alalım
Destek Hattı:(212) 421 04 00

İşletme:Büyük Erzurum Sofrası
http://www.buyukerzurumsofrasi.com.tr
Adres:Kordonboyu Mahallesi,Kumlar Caddesi No:26/2 Atalar-Kartal
Harita için tıklayın.

Fırsat Detayları

Ünlü Gürme Milliyet Yazarı Vedat Milör bakın Büyük Erzurum Sofrasını Nasıl Anlatıyor :

Brezilya'da bizim döner yok tabii, 'churrascaria' var. Erzurum'da ise yatık döner diye de tanımlanabilecek Cağ kebabı var.
İstanbul'un kozmopolit bir kent olmasının belki en güzel ispatı her ikisini de canımız çektiğinde tatma şansına sahip olunabilmesi.


Ama tabii yerler farklı, ortam farklı, fiyatlar farklı ve lezzet farklı.
Ayrıca güzel bir diğer nokta da her ikisinin de otantik olması. Açıklayayım.
Brezilya usulü döneri Suada'da deneyebilirsiniz. Lokantanın adı Portekizce sıcak anlamına geldiğini öğrendiğim Quente .
Dönere benzeyen tarafı bu işin sunumu. Olay şu. Çeşitli etler bu iş için imal edilmiş kalın şişlere geçirilip kömür ateşinde ve mangal ızgarada yatay pişiyor. Yatay pişiyor ama dikey sunuluyor. Gözünüzün önünde bıçakla kesilip servis ediliyor.
Ben davetli olarak gittiğimde sekiz ayrı kesim bize sunuldu. 6 tanesi dana. Anrikot, bonfile, kaburga, kuyruk sokumuna yakın kısım... Bir de kuzu pirzola ve piliç.

#9#

Lezzet için okyanus tuzu
Churrascaria'nın özellikleri şunlar. Birincisi etler doğal ve marine edilmiyor. İkinci özelliği etleri lezzetlendirmek için kullanılan tek malzeme tuz. Ama özel 'okyanus tuzu'. Üçüncüsü de bu iş için etlerin nasıl kesilip şişe dizileceğini bilen bir usta lazım.

Ben İstanbul'da Brezilya usulü ızgara ile karşılaşmadan çok önce, 1991 senesinde Washington D.C.'de yaşarken adını hatırlamadığım bir churrascaria lokantasına gitmiştim. Öte yandan şubat sonunda ABD'de olduğum için kıyaslamanın daha sağlam temellere oturmasını istedim ve Atlanta'daki Fogo de Chao lokantasında güzel (ve aşırı) bir yemek yedim. Vardığım sonuçlar şöyle:

#10#

1.Fiyat aşağı yukarı aynı.
2.Etlerin hazırlanması, sunumu ve kullanılan teknikler arasında bir fark yok
3. Etler ABD'de daha lezzetli. Bunun iki sebebi var. ilki orada kullanılan sığır cinsi angus. Bizde bulunmuyor. Angus daha yağlı ve lezzetli.
İkinci sebebi kültür. Daha doğrusu et yeme kültürü. Bizdeki çok pişmiş et yeme kültürü, lezzeti engelliyor. Hiç marine edilmemiş et kuruyor. Churrascaria kesinlikle fazla pişirmeye gelmeyen bir tarz. Türk zevkine adapte olayım derken özelliğinin önemli bir boyutunu yitiriyor.
4. Lütfen bütçeniz elveriyorsa Quente'yi bir deneyin. Bakalım en çok hangi kesimi seveceksiniz. Kuzu bir tarafa, bahse girerim ki 'picanha' denen kuyruk sokumu kısmını çok beğeneceksiniz. Nasıl kuyruk yağsız kebabın tadı olmuyorsa, kuyruk sokumu da churrascaria'nın en muhteşem lezzeti.
Demek ki angus ve diğer sığır cinsleri ülkemizde yetişmeye başlasın, müşteriler de 'etin pişme derecesi' konusunda biraz daha açık fikirli olsun, ülkemize gelen bir Brezilyalı kendi ülkesinde bulacağı churrascaria ile bizimki arasında bir fark görmeyecek.
O zaman tek fark Suada'da 'balıkları seyredip' et yemek olacak. O da cazip birşey!

#11#

Erzurum'a gitmeye gerek yok
Gerçek bir Cağ Kebap yemek için de Erzuruma gitmeye gerek yok. Ama Kartal'a uzanacaksınız. Büyük Erzurum Sofrası'na. Telefonları 4884747.
İtiraf edeyim ben Cağ Kebabı ilk burada yedim. Ama tedbirimi alarak. Yani punda gelmeyeyim diye yanımda Erzurumlu bir 'gurme' ile gittim lokantaya.
Daha ağzımıza ilk lokmayı atar atmaz ikimizin de sağ elinin baş parmakları yukarı kalktı. Benim için nefes kesici bir lezzet.
3 şiş yedim ama utanmasam ve oradan önce Cevizli'de Ali Usta'nın yaprak dönerini yememiş olsaydım 9 şiş yerdim. Brezilya usülünden bir farkı etin marine edilmesi. Tuz, karabiber, soğan suyu.

Marine edilmese bile lezzetli kuzu ama. 11-12 kilolukmuş. Erzurum'dan geliyormuş kuzu eti. Tahminimce besi kuzusu değil. Yaylada otlamış kuzuların lezzeti başka oluyor.

Bu kuzu da mis gibi odun ateşinde ve bütün olarak pişiyor. Bütün parça pişiyor ama fazla yağ ve sinirleri iyi ayıklanmış. Yağı tam kıvamında. Servis edilmeden önce özel bir şişe dizilip kesiliyor. Bu şişin adı 'Cağ' imiş. Kebabın adı oradan geliyor.
Lokantadan ayrılmadan önce ustanın etleri cağ'a dikip kesişini hayranlıkla izledim.
Bir de kadayıfın dolmasını yapıyor Erzurumlular. İçi cevizli, dışı kızarmış ve üstüne şerbet dökülmüş. Kızarttıkları yağ tertemiz olmalı, hiç çekmemiş. İç bayıltıcı da değil.
Yaptığım işin en güzel tarafı bu. Yeni şeyler öğrenmek ve yeni yerler keşfetmek. Yaşadığımız kentin en güzel tarafı da şu. Değişik mutfakları bağrına basan kent demek farklı kültürlere kucak açan kent demektir.
Çağdaş uygarlığın bir boyutu da bu olsa gerek.